Koray (30), yaşadığı toplumun giderek yozlaştığını ve sürekli artan gelecek kaygısını derinden hisseden genç bir beyaz yakalıdır. Tüm bu sebeplerle yurt dışına taşınmaya karar vermiştir. Taşınmadan kısa bir süre önce, en samimi iki arkadaşı onu veda yemeğine davet eder. Yemek için restorana giderken bile göç kararını haklı çıkaran örneklerle ve karakterlerle karşılaşır; bu karşılaşmalar içindeki huzursuzluğu daha da artırır. Veda yemeğinde üç arkadaş, yurtdışına göçün bireysel ve toplumsal boyutlarını; mültecilik, vatan, milliyetçilik, toplumsal nezaket ve para gibi son yıllarda anlamı giderek bulanıklaşan temel kavramlar ekseninde tartışırlar. Üçü de konuyu farklı bakış açılarından ele alır, zaman zaman gerilim yükselir.Sohbet bir çıkmaza girer, ortamın havası ağırlaşır. O an, sağduyu sahibi Murat, mekandaki müzisyenlerin de yardımıyla ortamı yumuşatır ve akşam sakin bir şekilde sona erer. Ancak yemek sonrası, Koray sarhoş bir halde ara sokaklarda yürürken genç bir kızın sevgilisi tarafından darp edildiğine şahit olur. Başta olaya müdahale etmeyip yoluna devam eder. Fakat masada konuşulanların etkisiyle, olaya nezaketle müdahale etmeye karar verir. Amacı tansiyonu yükseltmeden olayı sakin bir şekilde tatlıya bağlamaktır. Fakat işler Koray’ın planladığı gibi gitmez; beklenmedik bir şiddetle karşılaşır ve hayatı tehlikeye girer.