Kemençe ve horon, dünyadaki tüm Karadenizliler için sihirli bir güce sahiptir, vazgeçilmezdir. Film izleyiciyi müziğin, dansın ve Karadeniz kültürünün izinde Türkiye’den Yunanistan’a uzanan bir yolculuğa çıkartır. Filmin ana karakteri, Beşköylü Adem (Adem Ekiz), geleneksel bir yaşam tarzına sahip genç bir müzisyen. İlk gençlik yıllarını İstanbul’da geçirdikten sonra memleketi Trabzon’a geri dönen Adem, evlenir ve 3 çocuk sahibi olur. Beşköylü Adem bugün bir yandan eşi ve çocuklarıyla köyünde yaşamayı sürdürürken bir yandan Türkiye ve Yunanistan’dan müzisyen arkadaşlarıyla ortak konserler düzenliyor; geleneksel Karadeniz türkülerini seslendiriyor. Türkiye’de Karadeniz kültürünü, insanlarının içine doğdukları yemyeşil doğa ve hırçın bir denizin dalgaları besliyor. Aynı kültürü Yunanistan’ın pek çok şehrinde ve özellikle Selanik’te, 1916-1922 yıllarında Karadeniz’den göç etmiş mübadiller yaşatıyor. Onların kültürünü besleyen ise; göç hikayeleri, yeni baştan kurulan hayatların anıları ve tabi ki horon ve kemençe. Bugün Türkiye’deki Karadenizliler’in çoğu, kendilerininkiyle neredeyse aynı bu kültürün Yunanistan’da da var olduğundan habersiz. Oysa sınırlar ayırsa da müzik ve dans (kemençe ve horon) aynı coğrafyanın birbirinden uzak düşmüş insanları için birleştirici bir öge. “Horona Duranlar” belgeseli, sempatik ve birleştirici karakteriyle halklar arasında kültürel köprüler kuran ve önyargıların karşısında yeni umut öyküleri doğuran Beşköylü Adem’in ve arkadaşlarının öyküsüdür